.
2027'de değişecek Küresel döngüden önceki son 3 yıllık dönemdeyiz.Bu konu hakkında daha önce yazdığım yazılara buradan ulaşabilirsin. Çok önemsediğim bir konu olduğunu beni uzun zamandır takip edenler bilir. Daha önceleri herkes bu konulara temas etsin diye çırpınırdım ama şimdi biliyorum ki hazır olan ve hayatında yeri olan için bir anlam içeriyor bu yazdıklarım.
2027 itibariyle, Human Design Sistemi aracılığıyla öngörülen bazı değişiklikler yaşamayı bekliyoruz .Solar Pleksus Merkezi mutasyonu da bunlardan biri. Bu geçiş, Solar Pleksus Merkezinin motor işlevi ya da basitçe duygusal enerji aracılığıyla yeni deneyimler aramak ve yaratmak için ihtiyaç, arzu ve tutkuyla yönlendirildiğimiz yolda gerçekleşecek değişikliklere karşılık geliyor. Solar Pleksus yani Duygular Merkezi bu gezegen üzerindeki herkes için büyük bir konu ifade ediyor. O nedenle yeni döngünün vesile olacağı değişiklikler hepimizi can damarından etkileyecek.
Human Design Sisteminin bu zamanlar için hayatlarımıza gelmiş büyük bir armağan olduğunu düşünüyorum - Stratejimizi ve Otoritemizi takip ederek farkındalıkla yaşama şansı veriyor bize . Bu, kendimizin farkında olmamızı ve eşsiz yaşam yolculuklarımızda bir sonraki adımı atmamızı sağlıyor. Umuyorum ki bu sayede geliştirdiğimiz farkındalık, Dünyada meydana gelen sayısız değişimi deneyimlerken bize yardımcı olur.
Human Design Beden Grafiğinde Solar Pleksus Merkezi hem bir farkındalık merkezi (bir algı kaynağı) hem de bir motor (bir enerji kaynağı) olarak tanımlanır. Bu merkezin enerjisi, insan duygularının ihtiyaçları, arzuları ve tutkuları aracılığıyla deneyimlenir ve ifade edilir, her biri bizi kendimizle ilgili bir sonraki deneyimi aramaya iter. Bu duygusal olarak yönlendirilen deneyimlerden, insan olmanın ne anlama geldiği hakkında bir şeyler anlamaya başlarız; şefkat, sanat, yakınlık, cinsellik, ruhun bolluğu, çatışma, kriz, reddedilme veya özlem yoluyla duygularımızı "Deneyimsel yolla" canlandırmak, yaşamlarımızdaki olayları anlamlandırmak, hikayelerimizi paylaşmak ve insanlık için inançlar ve ilerleme duygusu geliştirmek amacıyla deneyimlerimizi birbirimizle paylaşmak için buradayız. Başkaları aracılığıyla, bireysel olarak yaşayabileceğimizden çok daha fazla deneyime erişiriz. Çoğu zaman, yaşadıklarımız sona erip üzerinde düşünene ya da bir anlam ortaya çıkana kadar, yaşadıklarımızı neden yaşadığımızı tam olarak anlayamayız.
Solar Pleksus'un motor işlevi o kadar güçlüdür ki, çoğu zaman bu merkezin farkındalık potansiyelini gizler. Bu nedenle, Solar Pleksus merkezi tanımlı olanlara duygu yoğunluğunu deneyimlemeleri, ancak bunun berraklığa müdahale ettiğini de fark etmeleri için rehberlik edilir. Duygusal olarak tanımlı bir varlık duygusal yoğunluğun ve tepkiselliğin geçmesini beklediğinde, berraklık ve farkındalığın ortaya çıkması için fırsat doğar.
Yaklaşan mutasyon hakkında verilen bilgiler, duygusal sistemin motor işlevinin sona ereceğini ve bununla birlikte yeni deneyimler için dürtü ve arzunun da azalacağını göstermektedir. Human Design Sistemini bize getiren Ra Uru Hu, aslında bu merkezin gerçek duygusal farkındalığının veya ruhsal farkındalığının ne olduğunu bilmediğimizi söylemiş bir keresinde. Önümüzdeki çağda, motor işlev ortadan kalktığında, Solar Pleksus'un farkındalık potansiyeli saf bir farkındalık merkezi haline gelerek baskın hale gelecek.
Bunun anlamı, duygusal dürtü ve yakıt ortadan kalktığında, bizim (ya da bizden sonra gelenlerin) artık yaşamı keşfetmenin ve farkındalıklarımızı birbirimizle paylaşmanın bir yolu olarak benzersiz kişisel deneyimler aramayacağımızdır. Duygusal ihtiyaçlar ve arzular aracılığıyla kendi keşiflerimizi yapmak için aynı şekilde güdülenmeyeceğiz. O zaman geldiğinde mümkün olan ortak ruh bilinci bizi birbirimizle iletişim kurmaya ve çok farklı şekillerde ve farklı amaçlar için yaratmaya yönlendirebilir. Deneyimsel ilerleme geçmişte kalmış bir şey haline gelebilir.
Duygusal merkezimiz tanımlı ya da tanımsız olsun ( beden grafiğimizde en sağda yer alan üçgen, beyaz ya da renkli olsun ) , çoğumuz duygusal yoğunlukla mücadele ederiz. Karmaşık, ağır, kafa karıştırıcı ve derin olabilir bir duygusal süreç. Çoğu zaman duygusal durumlar deneyimlerimizi ele geçirir ve renklendirir, kolayca kesinlik zannedilen ancak dürtüsel karar vermenin temeli haline geldiğinde kaosa yol açan bir yoğunluk yaratır. Duygusal Otorite netlik beklemek üzere tasarlanmış olsa da, zamanın büyük bir kısmı muhtemelen hoş ya da acı verici (ya da her ikisi aynı anda) olabilen çeşitli gerginlik durumlarında geçer. Her iki durumda da, yoğunluk veya gerginlik yatıştığında netlik ve tüm gerçeğe dair bir his (veya ona yakın bir şey) ortaya çıkabilir.
Benim duygusal merkezim tamamen açık. Böyle bir tasarımla, Human Design'dan önce duygu patlamalarıyla kararlar alan biriyken, bu sistemin bilgisi ile tanıştıktan sonra kendimi sık sık duygusal olarak yönlendirilmekten ziyade duygusal sürecin deneyimsel dürtülerini inceleyen ve gözlemleyen bir konumda buluyorum.
Duygusal enerji söz konusu olduğunda, bir rehber ve berrak sesiyle konuşan bir bilgeden, çığlık atan bir cadıya kadar her şey olabilirim. Bunların hepsini deneyimledim. Çarpıtılmadığında, bastırılmadığında veya bir suçlama kaynağı olmadığında duygusal yoğunluğun tadını çıkarabilirim. Duygusal enerjinin tamamen soğuk bir şekilde yokluğundan da derin bir keyif alabilirim.
Fakat 2027 mutasyonunun yaklaşmasıyla duygusal enerjiye ve bu insani deneyimsel yola karşı daha da hayranlıkla ve merakla bakıyorum, belki de aslında tamamen ortadan kalkabileceğini hissedebildiğim için hüzün kaplıyor içimi.
Duygusal enerji dalgası doğası gereği başkalarına ilham verme, onları kışkırtma, güçlendirme veya uyarma potansiyeline sahiptir, özellikle de duyguların hareket edebilmesi, ilerleyebilmesi ve ifade edilebilmesi için yeterli alan varsa. Eğer İnsanın Deneyimsel Yolu azalıyorsa, bu duygusal deneyimi tüm renkleriyle daha derinlemesine keşfedebileceğimiz bir zaman olabilir.
Birçoğumuz sanki her deneyim bir amaca hizmet ediyormuş gibi yaşamda anlam arayışına saplanıp kalabiliriz. Ancak belki de bazı deneyimler ve duygular sebepsiz yere vardır. Onlar sadece vardır. İnsan olmanın bir parçası da sadece deneyimin kendisi için bunları yaşamaktır.
Belki de netlik aranması gereken bir şey değil, beklenmesi gereken bir şeydir ve bu arada kaosu ve içinde ne kadar dinamik güzellik varsa kabul edebiliriz.
Ra sık sık Titanik batarken müzik çalmaya devam eden müzisyenlerin hikayesini anlatırmış. Bunu şok ve paniğin ortasında yapmışlar.
Belki de bunu diğerlerini sakinleştirmek ya da dikkatlerini dağıtmak için yaptılar.
Belki de müzik yapmak için son şansları olduğu için yaptılar.
Belki de yapabileceklerini düşündükleri tek şey bu olduğu için yaptılar.
Belki karanlık bir metafor ama trajedinin, belirsizliğin ve kargaşanın ortasında bir varoluş biçimine işaret ediyor.
Pek çok sesin tavsiye, görüş ve direktiflerle bağırdığı, pek çok kişinin bir şeyleri düzeltmek, avantaj elde etmek ya da karmaşayı çözmek için çok çalıştığı bir zamanda, duygulara, bilgiye ve iletişime tarihte hiç bu kadar erişimimiz olmamıştı. Belki de duygusal sürecin yoğunluğunu, derinliğini ve karmaşıklığını kendi iyiliği için, kendi koşullarında ve sadece bu da değişmeden önce insan olmanın ne anlama geldiğini ifade etmek ve keşfetmek için bize verdiği eşsiz fırsat için daha tam olarak kucaklayabilir ve keşfedebiliriz.
Kendini Sev,
Ilkgun Amitabha
2024 Berlin
"Aydınlanma kalıcıdır çünkü onu biz üretmedik; yalnızca keşfettik."
Chogyam Trungpa
Gerçek doğamızı keşfetmek tam da budur: bir keşif süreci. Aydınlanma, farkındalığımızı ve cesaretimizi zaman içinde yavaşça geliştirmek kadar basit ve zorlu olabilir. Anlık olmaktan ziyade sürekli olabilir. Zihnin, olmamız gerektiğini düşündüğümüz şeyi sürdürme çabalarını bırakabilirsek, ortaya çıktıkça yaşamın kendisine güven geliştirebiliriz. Human Design, her birimizin içindeki bu doğaya işaret edebilen bir hazine haritasıdır.
Human Design, dünyada nasıl çalıştığımızı anlatan mekanizmamızı tanımlarken, potansiyelimizden tam olarak yararlanabilmemize ve dirençsiz nasıl yaşayabileceğimize dair hatasız bir el kitabı sağlar. Kendiniz olmanın ilk adımı, aurana güvenmek ve kararlarını Strateji & Otoritene dayandırmaktır. Human Design'ın bir sonraki adımı, nerede ve nasıl koşullandırıldığını anlamana yardımcı olmak için, içinizde tanımsız olanı ortaya çıkarmaktır. Gerçek İç Otoritenin sana rehberlik etmesine izin verdiğin yolculuğuna çıkarken Koşullanmalarını anlamak çok önemlidir. Human Design profesyonelinden aldığın seans sana kendin ve dünyada nasıl işlev gördüğün hakkında daha derin bir anlayış verecektir. Ayrıca doğru kararlar vermene ve direnmeden hayatı yaşamana yardımcı olacak stratejiler sağlayacaktır. Bu bilgiyle deney yapmak hayatını değiştirebilir.
8 Ocak'ta Türkiye saatiyle 17:33'te, Ay düğümlerimiz değişti.
11 Mayıs'a kadar yani 4 ay boyunca bu değişimin getirdiği melankolinin, şokların, yarına dair kaygıların, farkıdalığın etkisini yoğun olarak hissedeceğiz.
Ay düğümlerinin kapı değiştirmesi demek arka plan frekansımızda yani hayat sahnemizde ve bu sahnedeki figüranlarda gözle görülür değişiklikler olacağı anlamına gelir. Bu geçişi sen de kendi hayatında gözlemlemek istersen önümüzdeki günler boyunca etrafındaki sahneye daha da dikkatli bak derim. Ben baya şaşırıyorum, hayretle kalıyorum, eğleniyorum dikkatimi temalarını bildiğim bir sahneye getirdiğimde.
Koşullanmalardan Arınabilmek
"Aydınlanma yıkıcı bir süreçtir. Daha iyi ya da daha mutlu olmakla hiçbir ilgisi yoktur. Aydınlanma gerçek olmayanın parçalanmasıdır. Sahteliğin iç yüzünü görmektir. Doğru olduğunu hayal ettiğimiz her şeyin tamamen ortadan kaldırılmasıdır."
- Adyashanti
Hiç bir yönümüz yanlış, kötü veya düzeltilmeye muhtaç değildir.
Bazı ruhani öğretmenler aydınlanmayı kendimizi geliştirme ya da kendimize bir şeyler katma sürecinden ziyade engelleri, direnci ve koşullanmaları ortadan kaldırma süreci olarak tanımlar. Başka bir deyişle, uyanık, farkında veya aydınlanmış olmak aslında bizim doğal halimizdir. Kişisel gelişim, bu doğayı engelleyen şeylerin ortadan kaldırılmasını içerir.
Bunca yıl içinde gördüm ki özellikle sisteme yeni başlayanlara, Human Designa dair yanlış anlamalardan bazılarını anlatınca, Sisteminin neler sunduğu daha net anlaşılıyor. Çünkü piyasada kopyala-yapıştır bilgiyi, aslında Human Design mantığına çok ters düşecek şekilde anlatanlar da arttığı için kafalar karışmaya çok müsait. Bu konu hakkında uzun zamandır içimden geçenleri yazmak istiyordum, Ra Uru Hu'nun konuşmalarından, uzun zamandır takip ettiğim bir Analist olan Rolin Codney'in bu konudaki yazılarından çevirilerim ile zenginleştirdiğim ve benim hazırlarken tatmin ile dolduğum bu yazıyı umarım siz de okurken beğenirsiniz :)
''...bir çağ dönümünün eşiğindeyiz. Şimdiki arka plan frekansı kaybolduğunda, suya nasıl basacağınızı bilseniz iyi olur.'' Ra Uru Hu
İnsanlık olarak bir yol ayrımında olduğumuzu,büyük bir geçiş döneminde yaşadığımızı etrafımızdaki dünyada görebiliyoruz. Bunu ezoterik ya da egzoterik, ilgilendiğim sistemler üzerinden de, uzun zamandır gözlemleyebiliyorum.
Bu yol ayrımında, atalarımız gibi bir hayatta kalma güdüsüyle yaşamayı mı seçeceğiz? Yoksa, hayatta olmanın bilincine daha fazla varabilirken, yaşamla birlik duygusuyla ilişki kurmanın bir yolunu mu bulacağız? diye o güzel kalplerinizde tefekkürü başlatabilmek için sormak istiyorum.
Eğer bir tür olarak hayatta kalmak istiyorsak, zihnimizle yönlendirdiğimiz bir yaşamdan bilinçli olarak deneyimlenen bir yaşama geçmek için bireysel sorumluluk almaya başlamamız gerekiyor.
Bir gün her şey kendiliğinden yoluna girecek hayaliyle, kendi sorumluluğumuzu almayı ertelemek artık hiç bilgece değil. Kendi gerçeğine uyanmak bir gün gerçekleşecek güzel bir hayal olarak köşede bekleyemez .
Hayatını kendin olarak yaşadığında ve kendi eşsizliğine sahip çıkarak dönüştürmeye niyet ettiğinde yaşadığın en şahane etki SEVGİ OLMAK’tır. Her birimiz hayattaki var olma amacımızı ancak eşsiz tasarımlarımızla yerine getirebiliriz.Tasarımını yaşayan biri olabilmek için hiç bir şeye inanmana da gerek yoktur.Karşıma gelen yüzlerce beden grafiğine bakarken kalbimde çınlayan tek bir gerçek ses var : birbirinin tamamen aynısı iki insan yok. Seninkine çok benzer haritası olan bir insanla karşılaşsan bile o sen olamazsın çünkü bambaşka annelerin, babaların, komşuların, kardeşlerin veya öğretmenlerin aurasında bambaşka etkilenmelerle bu zamana geldin. Boşlukların ve açıklıkların bambaşka malzemelerle dolduruldu.O nedenle bu yaşadığın hayat tamamen sana ait ve kişiselleştirilmiş bir yaşam deneyimi olacakken, özünden yaşayamadığın bir deneyime dönüştü.
Güneş’in, DNA’mızdaki başlatma kodununa karşılık gelen 41. Kapıya geçmesiyle, 22 Ocak sabahı 2023 Rave Yılı’na girmiş bulunuyoruz. Hepimize mutlu bir Rave Yeni Yılı, huzurlu döngüler dilerim. 1 Ocak’ta girdiğimizi sandığımz yeni yıldan bu zamana kadar aslında geçtiğimiz yılın toparlamaları ile meşguldük.
Ra Uru Hu, Human Design Sistemi aracılığıyla bize yalnızca bireysel kullanım kılavuzumuzu elimize almamızın yollarını anlatmadı, aynı zamanda hepimizi etkileyen küresel programlama döngülerini nasıl anlayacağımızı da anlattı. Ben de son birkaç yıldır Ra'nın ve onun dizinin dibinde Human Design Sistemini öğrenmiş öğretmenlerimin 2027 ye ait paylaştığı her şeyi tekrar tekrar okuyup, izleyip uzun tefekkürlere dalıyorum. Derlediğim ve topladığım bilgileri en yalın haliyle anlatmaya çalışacağım
Human Design anlatan ve bu sistemi tanıtan bir öğretmen olarak sürecime başladığımda, şöyle güzel bir mantram vardı: "Sen eşsizsin, başka seçeneğin yok, kendini sev."
Aslında düşündüğünüz gibi gecikmiş bir kutlama değil bu. Hatta tam zamanında gelen bir iyi yıllar temennisi. Human Design hesaplamalarına göre 22 Ocak 2022 saat 03:27’de hepimiz için yeni bir yıllık döngü başladı. Güzel bir döngü diliyorum herkese bu vesileyle.
Eğer 1 Ocak’la beraber yeni başlangıçlar beklediysen ve aslında şu ana kadar bir dolu çözümlenmeler, geri dönüp bakmalar, ‘ah ya şimdi anladım'lar yaşadıysan, o günleri, bu günkü başlangıca bir hazırlık süreci olarak kabul edebilirsin.
Yaklaşık olarak Noel'den bu güne kadar, mekanik olarak "ölmekte olan", metaforik olarak hissedilen düşüme, bırakma ve bir döngü kapanmasının mekanik enerjisine sahibiz. Yeni projelere başlamak ya da bir şeyleri çözüme ulaştırmak için gerekli olan enerji değildi bu çünkü mekanik olarak enerjimiz zaten mevcut değildi! Daha net açıklaması şöyle : senenin bu zamanlarında derin uykuda bir kış hayvanı, bir minnoş ayıcık gibi hissediyoruz kendimizi!
Bir süredir beni takip edenler bilirler, Dünya’nın temasının değişeceği 2027’den önceki son 7 yıllık döngüde olduğumuzu sürekli gündeme getiriyorum. İnsanlık evriminde bir sonraki adıma geçerken geçtiğimiz 400 yılın temaları çözülmeye devam ediyor ve edecek. Gerçek doğamızı yargılamadan farkındalıkla yaşamanın, bu değişen zamanları yaşamanın anahtarı olduğunu tüm hücrelerimde hissediyorum.
Yeni Rave Yılı her zaman “ Beklenilmeyenin Haçı “ ile ve tüm yeni deneyimlerin başlangıcını ifade eden Azalma - Daralma Kapısı olan 41. Kapı ile başlar. Yazının sonuna, bu kapı hakkında Ra Uru Hu'nun yaptığı bir konuşmasını da ekledim.
Hatırlamamızın değerli olacağı bir başka konu da tüm bu bilgilerin, bilgi olarak hayatımızı değiştirmediği; farkındalığa yol açan bu bilgilerle kendi tasarımımız vesilesiyle deneye girdiğimizde yani yol işaretlerini farkındalıkla takip edebildiğimizde değişim gelebiliyor. Koşullandırmalardan arınma sorumluluğunu alıp özümüze göre hareket etmeye niyetle dikkatimizi kararlarımızın sonuçlarına getirebilmek çok değerli.
Bu mutasyona uğrayan, değişen dünyada var olmanın her zamankinden daha fazla öz farkındalık gerektirdiği konusunda hepimi hem fikir miyiz? Rekabetin ve aynı olmaya çalışmanın ötesinde bir hayat yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz tüm araçlara sahibiz aslında. Karar mekanizmamız yani aura tipimizin stratejisi ve kararlarımıza rehberlik eden İç Otorite farkındalığımız, kısacası Strateji ve Otoritemiz hayatımıza dönüşümü getiren aracımızdır.
2021yılı ,2027 deki yol ayrımına doğru güçlü küresel güçlerle uğraştığımız bir yıldı. 2022 ye bakacak olursak :her şeyden önce aşağıdaki beden grafiğinde de göreceğiniz üzere 2022 bir Reflektör yılı; bundan bir sonraki Reflektör yılımız 2027 olacak. 2027'den önceki bu 7 yıllık dönem, hayatımız boyunca tanık olacağımız en önemli geçiş dönemini ifade ediyor ve bu yılların içinde 2022 nin çok önemli bir yeri var. 2022 normallik yanılsamasını ortadan kaldıracak bir yıl olacak ve tüm bunların geri dönüşü de olmayacak.
Bundan önce son yaşadığımız Reflektör yılı 2020'ydi ve hepimiz bu yılın nasıl geçtiğini biliyoruz - Covid sürprizi ve bir sürü hayal kırıklığı ile... Reflektör yılları, bu yaşadığımız homojenleştirilmiş dünyada hızlı koşullandırma etkileri yaratabilir
2022'nin ana Koşullandırma Teması ise sınırlamalara nasıl başarılı bir şekilde uyum sağlarız?
Yukarıdaki beden grafiği 2022 nin beden grafiği ve gördüğünüz gibi Reflektör yılı olduğu için tüm merkezler tanımsız ( Dünyadaki popülasyonun %1.45 ini oluşturan Reflektörlerin beden grafiklerinde tanımlı merkezleri yoktur). Hatta bu yıl hiç kapı aktivasyonu olmayan üç merkez de var: Kalp, Dalak ve Baş Merkezi. Reflektör Rave Yılları, transit temalarının sağlam bir şekilde güçlendirilmesini ve açık merkez koşullandırmasını getirebilir. 2022, tartışmaların çoğunun ve odak noktasının insan deneyimimizdeki artan sınırlamalar üzerinde olacağı bir yıl. Global olarak konumuz sınırlamalara nasıl başarılı bir şekilde uyum sağlarız? yani bu yıl için en önemli derslerden biri: Sınırlamayı kabul et, ancak öyle üstesinden gelebilir ve aşabilirsin. Fakat stratejinizi ve otoritenizi takip etmek yerine sınırlamaya karşı duyarsızca zihinsel olarak mücadele ederseniz, çok sayıda güçsüzlük, direnç, ümitsizlik, acı, öfke ve hayal kırıklığı yaşarsınız. Stratejiniz ve otoriteniz her zaman sizin korumanız ve kalkanızdır! Bu kritik koşullandırma teması, güçlü tepkileri ortaya çıkarabilir. Bir diğer yandan da son derece bireysel bir yıl olacağını kabul etmek önemli. Bu, dünyanın başına gelenlerle ilgili değil; deneyimlerimizin farkında olmamızla ilgilidir bir detay.
Peki Rave Yeni yılı bize ne gibi farkındalık potansiyelleri sunuyor ?
Bireysel deneyimlerimize uyanabiliriz. 2022, bilgiye değil deneyime dayalı kişisel bilgelik yılı. Eşsiz bilgelik, bildiklerimizle ilgili değildir; yaşadıklarımızı deneyimlemenin farkındalığıdır. 2022, deneyimi tanımanın yılı olacak.
Farkındalık, anda yaşamak ve mevcut olmak yoluyla gelir. Bilgelik, anda olma deneyimini fark ederek ortaya çıkar.
Yolunda gitmeyen temanın farkına varabiliyor muyum?
Hayatta kendim gibi var olabiliyor muyum?
Zihinimin yarattığı bir hikayeyi yakalayabiliyor muyum?
Dikkatim bedenimde mi?
Varlığı bu beden aracındayken fark edebilir miyim?
Bu yıl, son yirmi Rave Yılı içinde en çok bireysel kapıya sahip yıl. Bu yılki baskı, bireysel deneyimimize sıkı sıkıya bağlı kalmak üstüne. İnsanlar nesiller boyu derinden kabile, topluluk ve aile odaklı olmuştur ve farkındaysanız bu giderek değişmekte.
"Homojenleşmiş dünyada, farkındalıksız bireysellik kaostur." der reflektör hocam Dharmen. 2022 son derece bireysel bir yıl ve bu bireysel aktivasyonlar, melankoli getirir. Melankoli, farkındalıkla birlikte içe dönme ve içeride olanı sözlü olmayan yollarla keşfetme zamanı sağlar. Farkındalık olmadan, bireysellik koşullandırması depresyona yol açabilir.
Kararlarımızı Strateji ve Otoritene dayandırdığımızda, hayatımızda tatmin / başarı / huzur / sürpriz bulmak için artık başka birine bağımlı olmadığımızı fark ederiz. Bu deneyimde gerçekten özgürlük var. Kendi içimizdeki usta ve büyük rehber ile buluşma şansı var.
Koşullar ne olursa olsun, hayatın bu anda getirdiği her şeyi deneyimleyerek rahatlayabiliriz.
Başka diğer detaylar ve transitin diğer etkileri ile birlikte çok heyecan verici bir yıl olacak! Farklı hallerin gezegenimizde nasıl ortaya çıkacağını merak ediyorum. VE unutma, tüm bu geçişlerle gelen transitlerin koşullandırması SEN DEĞİLSİN. Eğer hayatını Strateji ve Otoritene göre yaşarsan, bu enerjinin içinden savrulmadan geçmek mümkün olur.
"Sürekli geçmiş yaşam öykülerine kapılıp geçmiş yaşamlarda neler olup bittiğini öğrenmek isteyen insanlarla tanışıyorum. Size şöyle anlatayım: Bütünlüğün işleyiş biçimi açısından, 1 numaralı diziden 40 numaralı diziye kadar olan her şey ön sevişmedir.
Hepsi bu kadar. Bu gerçek olan değidir. Hepsi yapı malzemesidir.Bu gerçek süreci başlatmak için gerekli olan tüm farklı şeyleri hazırlar ve gerçek süreç her zaman 41. adımla başlar.
Bu, tüm insan deneyimini başlatır.
Ve 41. adıma kadar olan her şey, bunu oluşturan tüm bileşenler, sürecin gerçekten ilerlemesi için hepsinin orada olması gerekir.“Başlamadan önce bir başlangıç vardı ve başlamadan önce başlangıcın bir doğası vardı” diye mistik bir sözüm var. Gerçek bu. Ve insanlığın gerçek doğasının, başlangıcın 40 adım olduğunu, ancak başlangıcın 41'de olduğunu anlamak çok önemlidir.
Bu tek “başlangıç” kodonudur. Bu, her şeyi, insanlığın gerçekten yapabileceklerinin muazzam çeşitliliğinin tüm hareketini başlatır.
Bir kanal olarak 41/30 hakkında bir şey hatırla. Bunların hepsi deneyimi başlatmak, deneyimsel yoldan başlamakla ilgilidir. Ancak 35, 36 ve 30'un hepsinin birinci geldiğini gördük; hayır 41. Ve 41'in içinde tüm temaların tüm olasılıkları yatar, sadece o sırada 30'da yanmakta olan şey değil, her türlü deneyim için potansiyel vardır. Hayal edebileceğiniz her şey, yapmayı deneyebileceğiniz her şeydir. Ve elbette, o noktaya kadar, insanlığın fantezisindeki inanılmaz çeşitlilik patlamasına hazır değiliz, çünkü 41. Kapı, fantezinin kapısıdır.
Herşey mümkün.
Bu bizim gerçek başlangıcımız.
Diğer her şey hazırlıktır.
Ve 41. kapıya adım attığımız an, gerçekten turun neyle ilgili olduğuna başlıyoruz. Bunu gerçekten yaşayabilme ve tüm süreci tamamlama sürecine başlıyoruz.
Sanki bu noktaya geliyorsun ve sana küçük bir rozet veriyorlar ve “Artık başlayabilirsin. Isınma egzersizlerini yaptın, şimdi başlayabilirsin." İşte bu gerçek bir başlangıç, olayların olmaya başladığı yer ve geçmişi unutmayarak olmaya başladıkları yer."
~Ra Uru Hu
İlkgün Amitabha
Human Design Analisti & Rehberi
© Copyright. All rights reserved.
We need your consent to load the translations
We use a third-party service to translate the website content that may collect data about your activity. Please review the details in the privacy policy and accept the service to view the translations.