.

Çocuk Analizi , Penta, Transit eğitimleri aldığım hocalarım Dharmen ve Leela'nın bu yazısı bana çok şey ifade ediyor. Dilerim senin hayatında da bir karşılığı olsun.

''Human Design hedeflerinize ulaşmanıza, zengin veya ünlü olmanıza, her zaman mutlu olmanızı sağlamaya veya istediğinizi düşündüğünüz ilişkiyi, evi veya kariyeri elde etmenize yardımcı olmak için burada değil. Human Design , farkındalık sürecinizi geliştirmek ve etkinleştirmek için burada. 

Human Design Tasarımı ile 23 yılı aşkın bir süredir aktif olarak deneyler yapıyorum. Deneyime güçlü bir hayatta kalma trajedisi hikayesiyle başladım. Bu hikâye bana şunu ya da bunu yapmazsam sokakta bir çantacı kadın olacağımı söylüyordu. Hayatın bana kararlar getirmesini beklememe ve karar vermek için duygusal dalgamı kullanmama rağmen, bir şeye girdiğimde zihinsel hikayem devreye giriyor ve onun tarafından yönetiliyordum.

Açık Kök'üm sayesinde haftada 80 saat çalışıyordum ve yine de bunun gelecekte hayatta kalmamı sağlamaya yetmeyeceği korkusunu taşıyordum. Fiziksel stres içinde yaşıyordum ve kendime bakacak zamanım olmadığını düşünüyordum. Açık G-Center'ım sayesinde, sevilmek için yapmam, yapmam, yapmam gereken bir hikayeyle dolu, insanları memnun eden biriydim. Gelecekte bir işim olmasını sağlamak ve çantacı bir kadın olmaktan kaçınmak için herkesin yaptığım işten memnun olmasını sağlamaya çalışıyordum. 

Açıklığımdan kaynaklanan bu zihinsel hikayeleri gözlemlemeye başlayana kadar hayatım, İnsan Tasarımının benim için olması gerektiğini düşündüğüm şekilde çalışmasını sağlamaya çalışmaktan, bu doğru hayatı deneyimlemeye dönüştü. Zihnimin hala gelecekle ilgili hikayeleri var, ancak ben bu hikayeler tarafından yönetilen bir hayat yaşamak yerine onları görüyorum. Gerçek şu ki, hayatımın beni nereye götüreceği konusunda hiçbir fikrim yok; sonunda sokakta da yaşayabilirim, değer verdiğim bir evde de. Hayat beni nereye götürürse götürsün, bu deneyimi gözlemleyecek ve şimdi, burada, canlı ve farkında olma sürecinin tadını çıkaracağım.

Platon M.Ö. 380 yılında insanoğlunun çoğunun Formlar aleminin farkında olmadan düşündüğünü ve konuştuğunu anlatmıştır. Mağara alegorisinde, insanların bir mağarada zincirlenmiş, başlarını çeviremeyen mahkumlar gibi olduklarını anlatır. Görebildikleri tek şey mağaranın duvarıdır. Arkalarında bir ateş yanar ve ateş ile mahkumlar arasında kuklacıların yürüdüğü bir korkuluk vardır. Bu kuklacılar, mağaranın duvarına gölge düşüren kuklalar tutmaktadır. Mahkumlar bu kuklaları, arkalarından geçen gerçek nesneleri göremezler. Mahkumlar görmedikleri nesnelerin oluşturduğu gölgeleri ve yankıları görür ve duyarlar.

Eğer bir mahkum 'Bu bir kitap' derse, 'kitap' kelimesinin baktığı şeyi ifade ettiğini düşünür. Ama yanılıyor olacaktır. O sadece bir gölgeye bakmaktadır. Gerçek 'kitabı' göremez - onu görebilmesi için başını 180 derece çevirmesi gerekir. 

Mahkumlar serbest bırakıldıklarında başlarını çevirip gerçek nesneleri görebilirler. Gerçek olduğunu düşündükleri şeyi sadece hayal ettiklerini fark edebilirler; Formlar alemini deneyimlemiyorlardı. Gölgelere bakıyor ve onların gerçek olduğuna inanıyorlardı.

Bu zihnin her gün yaptığı şeydir. Hakkında düşündüğü şeyin gerçek olduğunu hayal eder. Zihin gölgelerin gerçek olduğuna inanmaya kendini o kadar kaptırır ki, yaşamın zihnimizin gölgelerle ilgili hikayesine uymasını sağlamak amacıyla, istediğimizi düşündüğümüz şeyi elde etmek veya istemediğimizi düşündüğümüz şeyden kaçınmak için ne yapmamız gerektiği konusunda harekete geçer. Bu, Kendinde Olmayan'ın, karar verici olarak zihnin özüdür ve Kendinde Olmayan sorumlu olduğunda, zihnin tutsakları haline geliriz.

Zihnin düşündüğü ve iç diyaloğa ve hikayelere dönüştürdüğü gölgeler, tasarımımızdaki açıklıktan kaynaklanır. Human Design terimleriyle buna koşullanma denir. Koşullanma ne iyi ne de kötüdür. Bu sadece Dünya gezegenindeki yaşamın bir gerçeğidir. Açıklığımız aracılığıyla olmadığımız şeyleri kabul edeceğiz. Zihin koşullanmayı kişiselleştirmeye, onu değiştirmemiz, düzeltmemiz veya harekete geçmemiz gerektiğini düşündüğümüz kişisel bir hikayeye dönüştürmeye dahil olduğunda, gölgeler 'gerçek' hale gelir ve hayali bir hayat yaşamaya başlarız.

Human Designın en büyük armağanı, zihni karar verici rolünden kurtarabilmemizdir. Hayal edebildiğimiz bir yaşamla sınırlı kalmamıza gerek yoktur; benzersiz bir şekilde doğru olan yaşamımızı tipimizin Stratejisi aracılığıyla deneyimleyebilir ve karar verme yetkisini formumuzun İçsel Otoritesine devredebiliriz.

Zihnin ikilemi, form yaşamdaki doğru yoluna hizalandığında bile zihnin gölgeleri kovalamaya devam etmesi ve gölgelerde bulunan hikayelerin gerçek olduğuna inanmasıdır. Zihnin koşullanmalarımız hakkındaki hikayesine inandığımız sürece zihnin tutsağı olarak kalırız. Bu hikayelerin içinde kaybolmak yerine onları tanımayı öğrenmek, devam eden bir kendini keşfetme sürecidir. Platon'un mağarasında olduğu gibi, bize gölgelerin gerçek olduğuna ve zihnin bize anlattığı içsel diyaloğun orijinal, önemli ve doğru olduğuna inanmamız öğretildi. Hikayelerimizin geleceği tahmin edebileceğini veya geçmişi yorumlayabileceğini düşünüyoruz; hikayelerimizin insanların bizimle konuşurken gerçekten ne demek istedikleriyle dolu olduğunu, söylememiz gerektiğini düşündüğümüz şeyleri prova etmemiz gerektiğini ve iç yargı hikayelerinin daha iyi olmamıza yardımcı olmak için var olduğunu düşünüyoruz. 

Açıklık aracımızın penceresidir. Açıklığımız, ne olmadığımızı öğrenebilmemiz için hayatı tüm çeşitliliğiyle içimize almak üzere tasarlandığımız yerdir. Tasarımımızda açık bir 22. Kapı varsa, geçişler ve auramıza giren diğer insanlar aracılığıyla 22. Kapının tüm çeşitlerini almak üzere inşa ediliriz. Formumuzun açıklığımızı deneyimlemesinin gözlemlenmesi yoluyla, zihin nihayet inşa edildiği işi yapmaya, yaşamımızın bir gözlemcisi olmaya başlar. Zihnin gölgeler hakkındaki yorumuyla özdeşleşmek yerine, zihnin dikkatini 180 derece çevirir ve hayatı karşılaştığımız şekliyle gözlemlemeye başlarız

Yavaş yavaş, açıklığın mekaniğini anlayarak, koşullanmanın tekrarlayan doğasını fark etmeye başlarız. Açıklığı koşullanma temalarıyla ilişkilendirmeye başlayabilir ve onların gölge dünyasına yakalanmak yerine hikayeleri gözlemlemeye başlayabiliriz. Zihnin rolü bedenin deneyimlerini gözlemlemek ve burada ve şimdi mevcut olmaktır. Zihnin yorumlarıyla özdeşleşmeye odaklandığımızda, artık gözlemlemiyoruzdur; yine gölgelerin içinde kaybolmuşuzdur.

İnsanların koşullanmalarını fark etmeye başladıklarında benimsedikleri bir strateji, zihinsel hikayelerden uzaklaşmaya çalışmak, onları görmezden gelmek veya daha olumlu bir zihinsel hikayeyi 'onaylamaktır'. Buradaki ikilem, hikayelerin öğrenmek için burada olduğumuz şeyi işaret eden bir parmak olmasıdır. Gölgeleri görmezden geldiğimizde, zihnin potansiyelini sınırlamış oluruz.

Gölgeleri kovaladığımız veya gölgelerden kaçınmaya çalıştığımız sürece, zihnin amacını yerine getiremeyiz - bir farkındalık sürecine girmektir. Koşullanma hikayesinin ne olduğunu ve açıklığımızın neresinde olduğunu her gördüğümüzde, yaşamın bu yönü hakkında biraz daha fazla şey öğreniriz. Yavaş yavaş, zaman içinde, gerçek yaşamımızın ve duvardaki gölgenin bize öğretmek için burada olduğunun farkına varırız.

Bu yaşam, öğrenmek, olmadıklarımız hakkında bilge olmak ve gözlemlerimizi ve bilgeliğimizi - sorulduğunda ve doğru olduğunda - birbirimizle paylaşmak için bir fırsattır. Koşullanma, tıpkı gölgeler gibi, yaşamın bir parçasıdır. Deneyimlerimizi gözlemlemek için burada bulunduğumuz bireysel yolu keşfettiğimizde, hayatımız bir farkındalık yolculuğuna dönüşür.''

Leela Swan Herbert 

5/5/2023 Kaynak : www.key-to-you.com

Ay Düğümlerinin Kapı Değiştirmesi ile Sahnemiz de Değişti 20024 Ocak-Mayıs

8 Ocak'ta Türkiye saatiyle 17:33'te, Ay düğümlerimiz değişti.

11 Mayıs'a kadar yani 4 ay boyunca bu değişimin getirdiği melankolinin, şokların, yarına dair kaygıların, farkıdalığın etkisini yoğun olarak hissedeceğiz.

Ay düğümlerinin kapı değiştirmesi demek arka plan frekansımızda yani hayat sahnemizde  ve bu sahnedeki figüranlarda gözle görülür değişiklikler olacağı anlamına gelir. Bu geçişi sen de kendi hayatında gözlemlemek istersen önümüzdeki günler boyunca etrafındaki sahneye daha da dikkatli bak derim. Ben baya şaşırıyorum, hayretle kalıyorum,  eğleniyorum dikkatimi temalarını bildiğim bir sahneye getirdiğimde.

Human Design Nedir ?

 Human Design Sistemi, yaşam kalitemizi iyileştirebilecek ve çoğumuzun kafasını karıştıran gizemlerin çoğuna cevap verebilecek bilimsel, mistik ve deneyimsel bilgi bütünü olarak kabul edilebilir. Human Design, yaşam için bir kullanım kılavuzu sağlar, sağlıklı kararlar verebilen eşsiz varlıklar olarak nasıl oluşturulduğumuzu gösteren pratik bir araçtır. Bir diğer deyişle dünyada nasıl faaliyet gösterdiğimizi açıklayan yeni bir mekanik bilimdir. 

Human Design, dünyada nasıl çalıştığımızı anlatan mekanizmamızı tanımlarken, potansiyelimizden tam olarak yararlanabilmemize ve dirençsiz nasıl yaşayabileceğimize dair hatasız bir el kitabı sağlar. Kendiniz olmanın ilk adımı, aurana güvenmek ve kararlarını Strateji & Otoritene dayandırmaktır. Human Design'ın bir sonraki adımı, nerede ve nasıl koşullandırıldığını anlamana yardımcı olmak için, içinizde tanımsız olanı ortaya çıkarmaktır. Gerçek İç Otoritenin sana rehberlik etmesine izin verdiğin yolculuğuna çıkarken Koşullanmalarını anlamak çok önemlidir. Human Design profesyonelinden aldığın seans sana kendin ve dünyada nasıl işlev gördüğün hakkında daha derin bir anlayış verecektir. Ayrıca doğru kararlar vermene ve direnmeden hayatı yaşamana yardımcı olacak stratejiler sağlayacaktır. Bu bilgiyle deney yapmak hayatını değiştirebilir. 

Daha İyi, Daha Sakin, Daha Mutlu 

Koşullanmalardan Arınabilmek

"Aydınlanma yıkıcı bir süreçtir. Daha iyi ya da daha mutlu olmakla hiçbir ilgisi yoktur. Aydınlanma gerçek olmayanın parçalanmasıdır. Sahteliğin iç yüzünü görmektir. Doğru olduğunu hayal ettiğimiz her şeyin tamamen ortadan kaldırılmasıdır."
- Adyashanti

Hiç bir yönümüz yanlış, kötü veya düzeltilmeye muhtaç değildir. 
Bazı ruhani öğretmenler aydınlanmayı kendimizi geliştirme ya da kendimize bir şeyler katma sürecinden ziyade engelleri, direnci ve koşullanmaları ortadan kaldırma süreci olarak tanımlar. Başka bir deyişle, uyanık, farkında veya aydınlanmış olmak aslında bizim doğal halimizdir. Kişisel gelişim, bu doğayı engelleyen şeylerin ortadan kaldırılmasını içerir.

Human Design Nedir ? Ne Değildir? 

Kendimi “Human Design nedir?” sorusunu anlamaya ve bu eşsiz sistem üzerinden kullanım kılavuzunu eline almaya niyetli olanlara anlatmaya adamış bir analist olarak bu soruyu cevaplamayı gerçekten çok seviyorum, buna gelin biraz da “Human Design ne değildir?”i ekleyelim. 

Bunca yıl içinde gördüm ki özellikle sisteme yeni başlayanlara, Human Designa dair yanlış anlamalardan bazılarını anlatınca, Sisteminin neler sunduğu daha net anlaşılıyor. Çünkü piyasada kopyala-yapıştır bilgiyi, aslında Human Design mantığına çok ters düşecek şekilde anlatanlar da arttığı için kafalar karışmaya çok müsait. Bu konu hakkında uzun zamandır içimden geçenleri yazmak istiyordum, Ra Uru Hu'nun konuşmalarından, uzun zamandır takip ettiğim bir Analist olan Rolin Codney'in bu konudaki yazılarından çevirilerim ile zenginleştirdiğim ve benim hazırlarken tatmin ile dolduğum bu yazıyı umarım siz de okurken beğenirsiniz :)  

Kendi Gerçeğine Uyanmak

''...bir çağ dönümünün eşiğindeyiz. Şimdiki arka plan frekansı kaybolduğunda, suya nasıl basacağınızı bilseniz iyi olur.'' Ra Uru Hu

İnsanlık olarak bir yol ayrımında olduğumuzu,büyük bir geçiş döneminde yaşadığımızı etrafımızdaki dünyada görebiliyoruz. Bunu ezoterik ya da egzoterik, ilgilendiğim sistemler üzerinden de, uzun zamandır gözlemleyebiliyorum.

Bu yol ayrımında, atalarımız gibi bir hayatta kalma güdüsüyle yaşamayı mı seçeceğiz? Yoksa, hayatta olmanın bilincine daha fazla varabilirken, yaşamla birlik duygusuyla ilişki kurmanın bir yolunu mu bulacağız? diye o güzel kalplerinizde tefekkürü başlatabilmek için sormak istiyorum.

Eğer bir tür olarak hayatta kalmak istiyorsak, zihnimizle yönlendirdiğimiz bir yaşamdan bilinçli olarak deneyimlenen bir yaşama geçmek için bireysel sorumluluk almaya başlamamız gerekiyor.

Bir gün her şey kendiliğinden yoluna girecek hayaliyle, kendi sorumluluğumuzu almayı ertelemek artık hiç bilgece değil. Kendi gerçeğine uyanmak bir gün gerçekleşecek güzel bir hayal olarak köşede bekleyemez . 

İyi ki Doğdun RA URU HU

Ra Uru Hu, Human Design Sisteminin kurucusu ve kendi kılavuzunu eline almaya yardımcı bu eşsiz sistemin elçisiydi. Onu yakından tanıyanlardan dinlediğim kadarıyla, yaşadığı süre boyunca çok sevilen bir öğretmen, arkadaş, koca, baba, kardeş ve evlatmış. Alan Robert Krakower olarak 9 Nisan 1948'de saat 00:05'te Kanada'nın Montreal kentinde doğan Ra Uru Hu,  5/1 ( Kurtarıcı - Araştırmacı) Manfestör olarak dünya çapında sayısız insanın hayatına dokundu.

Eğer yaşasaydı, bu gün 75. doğum gününü kutlayacaktık. O zaman 16 yaşında bir lise öğrencisi olan oğlu Loki arasında geçen bir röportajın kaydını paylaşarak onun hayatını ve mirasını kutlamak istedim bu gün.

"Sevilmek için değil, sevgi olmak için buradayız.” Ra Uru Hu

Hayatını kendin olarak yaşadığında ve kendi eşsizliğine sahip çıkarak dönüştürmeye niyet ettiğinde yaşadığın en şahane etki SEVGİ OLMAK’tır. Her birimiz hayattaki var olma amacımızı ancak eşsiz tasarımlarımızla yerine getirebiliriz.Tasarımını yaşayan biri olabilmek için hiç bir şeye inanmana da gerek yoktur.Karşıma gelen yüzlerce beden grafiğine bakarken kalbimde çınlayan tek bir gerçek ses var : birbirinin tamamen aynısı iki insan yok. Seninkine çok benzer haritası olan bir insanla karşılaşsan bile o sen olamazsın çünkü bambaşka annelerin, babaların, komşuların, kardeşlerin veya öğretmenlerin aurasında bambaşka etkilenmelerle bu zamana geldin. Boşlukların ve açıklıkların bambaşka malzemelerle dolduruldu.O nedenle bu yaşadığın hayat tamamen sana ait ve kişiselleştirilmiş bir yaşam deneyimi olacakken, özünden yaşayamadığın bir deneyime dönüştü.

2023 Rave Yeni Yılı

Hepimizi Yeni Yılı Kutlu olsun

Güneş’in, DNA’mızdaki başlatma kodununa karşılık gelen 41. Kapıya geçmesiyle, 22 Ocak sabahı 2023 Rave Yılı’na girmiş bulunuyoruz. Hepimize mutlu bir Rave Yeni Yılı, huzurlu döngüler dilerim. 1 Ocak’ta girdiğimizi sandığımz yeni yıldan bu zamana kadar aslında geçtiğimiz yılın toparlamaları ile meşguldük.

 

Karar Verirken Zihnini Baypas Etmek

Size mailler ile aktarmak istediğim çok konu birikti, arasından seçemediğim için bir türlü paylaşım yapamadım bir süredir. Hadi gelin "Karar Verirken Zihnini Baypas Etmek” ile başlayalım . Sonrasında başka bir e-mail ile 22 Ocak’ta gireceğimiz Yeni Rave yılından bahsetmek istiyorum. Çünkü Dünya'nın arka plan frekansının değişeceği 2027 yılına doğru ilerlerken bizi buraya hazırlayan tüm adımlara özellikle dikkat getirmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer doğum tarihini ve saatini biliyorsan bu yazıyı okumadan, duygusal olarak tanımlı bir varlık mısın değil misin diye Human Design beden grafiğini eline almak için www.jovianarchive.com adresine  gidebilirsin.. 

Bir Kapı Kapanıyor

2027'de gelen Küresel Döngü Değişikliği üzerine....

Ra Uru Hu, Human Design Sistemi aracılığıyla bize yalnızca bireysel kullanım kılavuzumuzu elimize almamızın yollarını anlatmadı, aynı zamanda hepimizi etkileyen küresel programlama döngülerini nasıl anlayacağımızı da anlattı. Ben de son birkaç yıldır Ra'nın ve onun dizinin dibinde Human Design Sistemini öğrenmiş öğretmenlerimin 2027 ye ait paylaştığı her şeyi tekrar tekrar okuyup, izleyip uzun tefekkürlere dalıyorum. Derlediğim ve topladığım bilgileri en yalın haliyle anlatmaya çalışacağım
 

Kendini Sev! Başka Çaren Yok.

Ra uru Hu'nun 2007 yılındaki bir konuşmasını, konusu "Kendini Sevmek" olan bu hafta vesilesiyle paylaşmak isterim. Hepimize hatırlatma olması dileğiyle...

Human Design anlatan ve bu sistemi tanıtan bir öğretmen olarak sürecime başladığımda, şöyle güzel bir mantram vardı: "Sen eşsizsin, başka seçeneğin yok, kendini sev."


 

Mutlu Rave Yeni Yılları , 2022!

Aslında düşündüğünüz gibi gecikmiş bir kutlama değil bu. Hatta tam zamanında gelen bir iyi yıllar temennisi. Human Design hesaplamalarına göre  22 Ocak 2022 saat 03:27’de hepimiz için yeni bir yıllık döngü başladı. Güzel bir döngü diliyorum herkese bu vesileyle.


Eğer 1 Ocak’la beraber yeni başlangıçlar beklediysen ve aslında şu ana kadar bir dolu çözümlenmeler, geri dönüp bakmalar, ‘ah ya şimdi anladım'lar yaşadıysan, o günleri, bu günkü başlangıca bir hazırlık süreci olarak kabul edebilirsin.

Yaklaşık olarak Noel'den bu güne kadar, mekanik olarak "ölmekte olan", metaforik olarak hissedilen düşüme, bırakma ve bir döngü kapanmasının mekanik enerjisine sahibiz. Yeni projelere başlamak ya da bir şeyleri çözüme ulaştırmak için gerekli olan enerji değildi bu çünkü mekanik olarak enerjimiz zaten mevcut değildi! Daha net açıklaması şöyle : senenin bu zamanlarında derin uykuda bir kış hayvanı, bir minnoş ayıcık gibi hissediyoruz kendimizi! 

 

Bir süredir beni takip edenler bilirler, Dünya’nın temasının değişeceği 2027’den önceki son 7 yıllık döngüde olduğumuzu sürekli gündeme getiriyorum. İnsanlık evriminde bir sonraki adıma geçerken geçtiğimiz 400 yılın temaları çözülmeye devam ediyor ve edecek. Gerçek doğamızı yargılamadan farkındalıkla yaşamanın, bu değişen zamanları yaşamanın anahtarı olduğunu tüm hücrelerimde hissediyorum.

Yeni Rave Yılı her zaman “ Beklenilmeyenin Haçı “ ile ve tüm yeni deneyimlerin başlangıcını ifade eden Azalma - Daralma Kapısı olan 41. Kapı ile başlar. Yazının sonuna, bu kapı hakkında Ra Uru Hu'nun yaptığı bir konuşmasını da ekledim. 

Hatırlamamızın değerli olacağı bir başka konu da tüm bu bilgilerin, bilgi olarak hayatımızı değiştirmediği;  farkındalığa yol açan bu bilgilerle kendi tasarımımız vesilesiyle deneye girdiğimizde yani yol işaretlerini farkındalıkla takip edebildiğimizde değişim gelebiliyor. Koşullandırmalardan arınma sorumluluğunu alıp özümüze göre hareket etmeye niyetle dikkatimizi kararlarımızın sonuçlarına getirebilmek çok değerli.

Bu mutasyona uğrayan, değişen dünyada var olmanın her zamankinden daha fazla öz farkındalık gerektirdiği konusunda hepimi hem fikir miyiz?  Rekabetin ve aynı olmaya çalışmanın  ötesinde bir hayat yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz tüm araçlara sahibiz aslında.  Karar mekanizmamız yani aura tipimizin stratejisi ve kararlarımıza rehberlik eden İç Otorite farkındalığımız, kısacası Strateji ve Otoritemiz hayatımıza dönüşümü getiren aracımızdır.

2021yılı ,2027 deki yol ayrımına doğru güçlü küresel güçlerle uğraştığımız bir yıldı. 2022 ye bakacak olursak :her şeyden önce aşağıdaki beden grafiğinde de göreceğiniz üzere  2022 bir Reflektör yılı; bundan bir sonraki Reflektör yılımız 2027 olacak. 2027'den önceki bu 7 yıllık dönem, hayatımız boyunca tanık olacağımız en önemli geçiş dönemini ifade ediyor ve bu yılların içinde 2022 nin çok önemli bir yeri var.  2022 normallik yanılsamasını ortadan kaldıracak bir yıl olacak ve tüm bunların geri dönüşü de olmayacak. 

Bundan önce son yaşadığımız Reflektör yılı 2020'ydi ve hepimiz bu yılın nasıl geçtiğini biliyoruz - Covid sürprizi ve bir sürü hayal kırıklığı ile...  Reflektör yılları, bu yaşadığımız homojenleştirilmiş dünyada hızlı koşullandırma etkileri yaratabilir  

2022'nin ana Koşullandırma Teması ise sınırlamalara nasıl başarılı bir şekilde uyum sağlarız?
Yukarıdaki beden grafiği 2022 nin beden grafiği ve gördüğünüz gibi Reflektör yılı olduğu için tüm merkezler tanımsız ( Dünyadaki popülasyonun %1.45 ini oluşturan Reflektörlerin beden grafiklerinde tanımlı merkezleri yoktur). Hatta bu yıl hiç kapı aktivasyonu olmayan üç merkez de var:  Kalp, Dalak ve Baş Merkezi. Reflektör Rave Yılları, transit temalarının sağlam bir şekilde güçlendirilmesini ve açık merkez koşullandırmasını getirebilir. 2022, tartışmaların çoğunun ve odak noktasının insan deneyimimizdeki artan sınırlamalar üzerinde olacağı bir yıl. Global olarak konumuz sınırlamalara nasıl başarılı bir şekilde uyum sağlarız? yani bu yıl için en önemli derslerden biri: Sınırlamayı kabul et, ancak öyle üstesinden gelebilir ve aşabilirsin. Fakat stratejinizi ve otoritenizi takip etmek yerine sınırlamaya karşı duyarsızca zihinsel olarak mücadele ederseniz, çok sayıda güçsüzlük, direnç, ümitsizlik, acı, öfke ve hayal kırıklığı yaşarsınız. Stratejiniz ve otoriteniz her zaman sizin korumanız ve kalkanızdır! Bu kritik koşullandırma teması, güçlü tepkileri ortaya çıkarabilir. Bir diğer yandan da son derece bireysel bir yıl olacağını kabul etmek önemli. Bu, dünyanın başına gelenlerle ilgili değil; deneyimlerimizin farkında olmamızla ilgilidir bir detay.

Peki Rave Yeni yılı bize ne gibi farkındalık potansiyelleri sunuyor ?

Bireysel deneyimlerimize uyanabiliriz. 2022, bilgiye değil deneyime dayalı kişisel bilgelik yılı. Eşsiz bilgelik, bildiklerimizle ilgili değildir; yaşadıklarımızı deneyimlemenin farkındalığıdır. 2022, deneyimi tanımanın yılı olacak.
Farkındalık, anda yaşamak ve mevcut olmak yoluyla gelir. Bilgelik, anda olma deneyimini fark ederek ortaya çıkar.

Yolunda gitmeyen temanın farkına varabiliyor muyum?

Hayatta kendim gibi var olabiliyor muyum?

Zihinimin yarattığı bir hikayeyi yakalayabiliyor muyum?

Dikkatim bedenimde mi?

Varlığı bu beden aracındayken fark edebilir miyim?

Bu yıl, son yirmi Rave Yılı içinde en çok bireysel kapıya sahip yıl. Bu yılki baskı, bireysel deneyimimize sıkı sıkıya bağlı kalmak üstüne. İnsanlar nesiller boyu derinden kabile, topluluk ve aile odaklı olmuştur ve farkındaysanız bu giderek değişmekte.
"Homojenleşmiş dünyada, farkındalıksız bireysellik kaostur."  der reflektör hocam Dharmen. 2022 son derece bireysel bir yıl  ve bu bireysel aktivasyonlar, melankoli getirir. Melankoli, farkındalıkla birlikte içe dönme ve içeride olanı sözlü olmayan yollarla keşfetme zamanı sağlar. Farkındalık olmadan, bireysellik koşullandırması depresyona yol açabilir.
Kararlarımızı Strateji ve Otoritene dayandırdığımızda, hayatımızda tatmin / başarı / huzur / sürpriz bulmak için artık başka birine bağımlı olmadığımızı fark ederiz. Bu deneyimde gerçekten özgürlük var. Kendi içimizdeki usta ve büyük rehber ile buluşma şansı var.
Koşullar ne olursa olsun, hayatın bu anda getirdiği her şeyi deneyimleyerek rahatlayabiliriz.

Başka diğer detaylar ve transitin diğer etkileri ile birlikte çok heyecan verici bir yıl olacak! Farklı hallerin gezegenimizde nasıl ortaya çıkacağını merak ediyorum. VE unutma, tüm bu geçişlerle gelen transitlerin koşullandırması SEN DEĞİLSİN. Eğer hayatını Strateji ve Otoritene göre yaşarsan, bu enerjinin içinden savrulmadan geçmek mümkün olur.

"Sürekli geçmiş yaşam öykülerine kapılıp geçmiş yaşamlarda neler olup bittiğini öğrenmek isteyen insanlarla tanışıyorum. Size şöyle anlatayım: Bütünlüğün işleyiş biçimi açısından, 1 numaralı diziden 40 numaralı diziye kadar olan her şey ön sevişmedir.

Hepsi bu kadar. Bu gerçek olan değidir. Hepsi yapı malzemesidir.Bu gerçek süreci başlatmak için gerekli olan tüm farklı şeyleri hazırlar ve gerçek süreç her zaman 41. adımla başlar.

Bu, tüm insan deneyimini başlatır.

Ve 41. adıma kadar olan her şey, bunu oluşturan tüm bileşenler, sürecin gerçekten ilerlemesi için hepsinin orada olması gerekir.“Başlamadan önce bir başlangıç ​​vardı ve başlamadan önce başlangıcın bir doğası vardı” diye mistik bir sözüm var. Gerçek bu. Ve insanlığın gerçek doğasının, başlangıcın 40 adım olduğunu, ancak başlangıcın 41'de olduğunu anlamak çok önemlidir.


Bu tek “başlangıç” kodonudur. Bu, her şeyi, insanlığın gerçekten yapabileceklerinin muazzam çeşitliliğinin tüm hareketini başlatır.

Bir kanal olarak 41/30 hakkında bir şey hatırla. Bunların hepsi deneyimi başlatmak, deneyimsel yoldan başlamakla ilgilidir. Ancak 35, 36 ve 30'un hepsinin birinci geldiğini gördük; hayır 41. Ve 41'in içinde tüm temaların tüm olasılıkları yatar, sadece o sırada 30'da yanmakta olan şey değil, her türlü deneyim için potansiyel vardır. Hayal edebileceğiniz her şey, yapmayı deneyebileceğiniz her şeydir. Ve elbette, o noktaya kadar, insanlığın fantezisindeki inanılmaz çeşitlilik patlamasına hazır değiliz, çünkü 41. Kapı, fantezinin kapısıdır.

Herşey mümkün.

Bu bizim gerçek başlangıcımız.

Diğer her şey hazırlıktır.

Ve 41. kapıya adım attığımız an, gerçekten turun neyle ilgili olduğuna başlıyoruz. Bunu gerçekten yaşayabilme ve tüm süreci tamamlama sürecine başlıyoruz.

Sanki bu noktaya geliyorsun ve sana küçük bir rozet veriyorlar ve “Artık başlayabilirsin. Isınma egzersizlerini yaptın, şimdi başlayabilirsin." İşte bu gerçek bir başlangıç, olayların olmaya başladığı yer ve geçmişi unutmayarak olmaya başladıkları yer."

~Ra Uru Hu

Kaynaklar

The Rave I Ching Line Companion by Ra Uru Hu
 Human Design – the Science of Differentiation by Lynda Bunnell and Ra Uru Hu 
Total I Ching by Stephen Karcher 
I Ching by Hilary Barrett 
 I Ching by Richard Wilhelm 
The Cosmic Hologram by Jude Currivan 
The Self Organizing Universe by Erich Jantsch



Ben Neler Yapıyorum?


Tasarımını Yaşa Atölyesi


Human Design Analiz Seansı


Human Design Yazıları

This field is mandatory

The e-mail address is invalid

* Indicates required fields
There was an error submitting your message. Please try again.
Thank you! We will get back to you as soon as possible.

Bizimle iletişime geç

Telephone: +1 555 123 456 789

E-mail:ilkgunamitabha@gmail.com

İlkgün Amitabha

Human Design Analisti & Rehberi

© Copyright. All rights reserved.

We need your consent to load the translations

We use a third-party service to translate the website content that may collect data about your activity. Please review the details in the privacy policy and accept the service to view the translations.